top of page
Ara

Dijital Pazarlama Nedir ?

İnternet ağını kullanarak, dijital pazarlama uzmanları tarafından çeşitli mecralar üzerinden müşterilere ulaşmak, maksimum performansı almak ve tüm bu süreçle ilgili verileri depolayarak performans iyileştirmek amacıyla yapılan bir pazarlama türüdür.

Dijital pazarlama bir bilgisayarda, telefonda, tablette veya başka bir cihazda görünen pazarlama kampanyalarını ifade eder. Çevrimiçi video, görüntülü reklamlar, arama motoru pazarlamacılığı, ücretli sosyal reklamlar ve sosyal medya gönderileri dahil olmak üzere birçok biçimde olabilir.


Dijital pazarlama genellikle dergi reklamları, reklam panoları ve doğrudan posta gibi “geleneksel pazarlama” ile karşılaştırılır. Tuhaf bir şekilde, televizyon genellikle geleneksel pazarlama ile aynı kefeye konur.


Dünyada insanların %80’i çevrimiçi ve %30’u neredeyse sürekli çevrimiçi bu yüzden bir pazarlamacı olarak, bir marka oluşturarak, dijital bir strateji ile potansiyel müşterilere harika bir müşteri deneyimi sunmak, dijital dünyadan yararlanmak bir işletme için çok önemlidir.


İçindekiler;


4.1 - Bütçe Ve Hedef Tanımı Nasıl Yapılır ?

4.2 - Siteniz Ve Çalışanlarınızdan Maksimum Verimi Nasıl Alırsınız ?

4.3 - İnsanların Size Nasıl Eriştiğini Bilmek


Dijital Pazarlama Ve Geleneksel Pazarlama Arasındaki Farklar Nedir?


“Dijital Pazarlama” ve “Geleneksel Pazarlama” kolayca karıştırılabilir çünkü ikisi de aynı araçların çoğunu kullanır ve aynı amaçlar doğrultusunda hareket etmektedir. Her ikisi de potansiyel müşterilerin dikkatini çekmek, onları sadık birer müşteriye dönüştürmek için var ancak kullandıkları araçlar olarak bambaşka mecralarda faaliyetlerini sürdürürler çünkü Bir markanın dijital pazarlama stratejisi birden fazla platform kullanabilir veya tüm çabalarını tek bir platforma odaklayabilir, depolanan verilerle daha hızlı ve sağlıklı analiz buna göre de daha etkili performans iyileştirme çalışmaları yapılabilir.

Geleneksel pazarlama bütünsel bir kavramdır. Yapılacak olan çalışmaların, potansiyel müşterilere ne kadar etkili bir şekilde ulaşacağını görmek için daha uzun süren, daha çok çaba gerektiren faaliyetler gereken hem depolanan veri miktarı kısıtlı hem de süreç uzundur. İki pazarlama türü arasındaki en belirgin fark budur denebilir.


Yani dijital pazarlama alanında çalışmalar yaptığınız zaman, göründüğünüz, etkileşime geçtiğiniz kişileri Facebook Pixel datasıyla, web sitenizdeki dönüşüm kodlarıyla kaydedebilir, yeniden hedefleme yapabillir, kullanıcıların tüm davranışlarını takip edebilir, bu davranışlara göre web sitenizde, sosyal medya içeriklerinizde, reklamlarınızda güncellemeler yaparak performans iyileştirebilir ve aldığınız geri dönüşleri her an inceleyebildiğiniz için markanızın dijital dünyada büyümesi için her alanda hızlıca hamleler yapabilirsiniz.

Geleneksel pazarlamada ise bu operasyon süreçleri çok daha yavaş ve eksiktir. Dijitalde olduğu gibi çalışmalarınızı detaylı şekilde analiz edip iyileştirmeler yapmanız mümkün değildir. Ölçemediğiniz ve kaydedemediğiniz verileri iyileştiremeyeceğiniz için de yapmış olduğunuz pazarlama harcamalarının dönüşümü çok daha az olacaktır. Örneğin çok kalabalık bir yerde bulunan devasa bir reklam alanına harika bir içerik hazırladınız ve de satışlarınız o ay %10 arttı. Peki bu artışın sebebinin bu reklam alanı olduğunu nasıl anlayabilirsiniz? Cevap net; anlayamazsınız…Bunun pek çok sebebi olabilir. Dijital mecralarda ise böyle bir durum söz konusu değildir.

Google Ads veya Facebook Business üzerinde hazırladığınız herhangi bir reklamın kaç kişiye göründüğü, kaç tıklama aldığı, maliyeti, yaptığı satış adeti, satış tutarı kısacası tüm getirileri ve götürüleri bellidir. İşte bu yüzden son yıllarda dijital pazarlama faaliyetleri muazzam şekilde artmaya başlamış ve de daha çok tercih edilir olmuştur.

Dijital pazarlama ve geleneksel pazarlama hakkında hatırlanması gereken en önemli şey, bir pazarlama uzmanı olarak 2 si arasında seçim yapmanız gerekmediğidir. Aslında, birlikte en iyi şekilde çalışırlar. Geleneksel pazarlama, dijital pazarlama çabalarına, en etkili performansı elde etmek için altyapı sağlar. Örneğin dijital pazarlama alanlarında düzenli ve sürekli şekilde çalışmalar yaptınız.

Her bir kullanıcıya görünme sıklığı olarak 5 kere ulaşıp, zihinlerinde belirli bir yer edindiniz. Bu kullanıcılar sizden henüz alışveriş yapmamış, sunduğunuz hizmeti deneyimlememiş sadece incelemiş olabilir. Yürürken, bir alışveriş merkezinde veya aracıyla bir yerden geçerken sizi, geleneksel pazarlama amaçlı bir reklam alanında gördüğü zaman sadece görüp geçmiş olmayacak, hali hazırda zaten bildiği bir markayı gördüğü için direkt yakınlık duyacaktır.

Dijital pazarlama ve geleneksel pazarlama aynı araçların çoğunu kullanır, her ikisi de alıcının yolculuğu boyunca potansiyel müşterilerin dikkatini çekmek ve onları müşterilere dönüştürmek için var ancak ikisinin de araç ve hedef arasındaki ilişki hakkında farklı görüşleri vardır. Dijital pazarlama, her bir aracın potansiyel müşterileri nasıl dönüştürebileceğini değerlendirir.


Bir markanın dijital pazarlama stratejisi, birden fazla platform kullanabilir veya tüm çabalarını ortak bir platforma odaklayabilir. Geleneksel pazarlama ise bütünsel bir kavramdır. Önce hedefi değerlendirir, ardından hangilerinin hedef müşterilere etkili bir şekilde ulaşacağını ve ardından satış hunisinin hangi aşamasında gerçekleşmesi gerektiğini belirlemek için mevcut araçlara bakar.


İki pazarlama türü de aynı amaçlara sahip olsa bile bir de işin iç ve dış operasyon süreçleri ve maliyetleri vardır. Geleneksel pazarlamada, birçok farklı sektörde çalışmalar yapan kişi veya işletmelere ihtiyacınız olacaktır ve bu kişi ya da kurumları organize etmeniz, zamanlama açısında birbirlerine uyumlu hale getirmeniz, yapılması gerekenler fiziksel olarak yapılacağı için hata payı riskinin çok daha az, maliyetinin çok daha fazla olduğunu da bilmeniz gerekmektedir. Dijital ortamlarda ise yapılması gereken her şey dijital olacağından rahatlıkla hata yapılabilir çünkü hızlıca düzeltilebilir, bir grafik çalışması tamamlandıktan sonra direkt reklamı hazırlanıp, alaka düzeyi yüksek kitlelere hızlıca görünmeye ve sonuç alınmaya başlanabilir.

Dijital pazarlama için yapacağınız çalışmada bağlı olacağınız kişi veya işletme sayısı birkaçı geçmez ve hatta kendinizi grafik ve reklamcılık alanında belirli bir seviyeye gelecek kadar geliştirirseniz hiç kimseye ihtiyaç duymadan dijital pazarlama çalışmalarınızı yapabilirsiniz.


Özetle dijital pazarlama ile hem maliyet hem de kişisel iş gücü açısından markanızı belirli bir seviyeye getirip, sonuç aldıkça markanızı büyütme hamleleri yaparak belirli bir yere gelebilir, sonrasında ise geleneksel pazarlama hamleleriyle, marka bilinirliği yüksek ve daha çok kişiye, olabildiğince fazla alanda görünen bir işletme haline gelebilirsiniz.


B2B Ve B2C Pazarlama Farkı Nedir ?


Dijital pazarlama, B2B ve B2C şirketleri için çalışır. B2B müşterileri, daha uzun karar verme süreçlerine ve dolayısıyla daha uzun satış hunilerine sahip olma eğilimindedir. İlişki kurma stratejileri bu müşteriler için daha iyi sonuç verirken, B2C müşterileri kısa vadeli tekliflere ve mesajlara daha iyi yanıt verme eğilimindedir.

B2B işlemleri genellikle, yetenekli dijital pazarlamacıların sunduğu mantık ve kanıtlara dayanır. Müşteriyi bir satın alma konusunda iyi hissettirmeye odaklanan B2C içeriği duygusal temellidir. B2B kararları, birden fazla kişinin girdisine ihtiyaç duyar, bu kararları en iyi şekilde yönlendiren pazarlama materyalleri, paylaşılabilir ve indirilebilir olma eğilimindedir. B2C müşterileri ise bir marka ile bire bir bağlantılardan yanadır.

Tabii ki, her kuralın istisnaları vardır. Araba veya bilgisayar gibi yüksek biletli bir ürünü olan bir B2C şirketi daha bilgilendirici ve ciddi içerik sunabilir. İster B2B ister B2C olun, stratejinizin her zaman kendi müşteri tabanınıza yönelik olması gerekir.




Dijital Pazarlamanın Faydaları Nelerdir?


Dijital pazarlamanın pek çok faydası vardır. En dikkat çeken ve önemlileri şunlar:


· Maliyet verimliliği,

· Ölçülebilir sonuçlar,

· Geniş bir coğrafi erişim,

· Daha kolay kişiselleştirme,

· Kolay ve kullanışlı dönüşümler,

· Müşterilerle daha fazla bağlantı,


Dijital pazarlama, hemen hemen her işletmenin genel pazarlama stratejisinin ana odak noktalarından biri olmalıdır. Daha önce müşterilerinizle bu kadar tutarlı bir iletişim halinde kalmanın bir yolu olmamıştı ve başka hiçbir şey dijital verilerin sağlayabileceği kişiselleştirme düzeyini sunmuyor.


Dijital pazarlamanın olanaklarını ne kadar çok benimserseniz, şirketinizin büyüme potansiyelini o kadar çok fark edebilirsiniz. Dijital dünya sayesinde geleneksel pazarlama yöntemlerindeki gibi ciddi bütçeler harcamadan da reklam faliyetleri yürütmek mümkün. Tatmin edici sonuçlar alamadığınız taktirde bu faliyetlere de hemen son verebiliyorsunuz.


Fiziki mağazanızın bilinirliği veya ulaşabileceği maksimum kitle belirlidir. Dijital Pazarlamada ise böyle bir sınır yoktur. İşinizi geliştirmek için dijital pazarlama faliyetlerini bütçenize göre şekillendirebilirsiniz.


İşletmenizin dijitaldeki konumuna uygun bir strateji belirlemelisiniz. Google veya sosyal medya reklamlarından hangisine ağırlık vereceğinizi işletmenizin bulunduğu sektöre göre belirleyebilirsiniz. Pazarlama faliyetlerine başlamadan önce profesyonel destek almanızı öneririz.



Dijital Pazarlamada Başarılı Olmak İsteyenlerin Bilmesi Gerekenler



Web'de başarılı olmak için devrim niteliğindeki teknikleri her yerde duyarsınız. Dijital pazarlamanın temelleri hiç değişmediyse de, doğru kitleye ulaşmak giderek daha karmaşık hale geliyor ve kanallar çoğalıyor. Şirketler, pazarlama çabalarına öncelik verme konusunda gerçek bir ihtiyaçla karşı karşıya.


Bu yazıda, önümüzdeki yıllarda sürdürülebilir bir şekilde büyümeyi planlıyorsa, herhangi bir KOBİ'nin ilk günlerinde uygulaması gereken 3 şeye bakacağız.



1 - Bütçe Ve Hedef Tanımı Nasıl Yapılır ?



Bu ipucu size basit görünebilir, ancak bütçesi veya net pazarlama hedefleri olmayan işletmelerin sayısı bizi sürekli şaşırtıyor. Outbound Engine tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 2021 yılında, küçük ve orta ölçekli işletmelerin %50'sinin tanımlanmış bir pazarlama planı bile yoktu.


Bütçeleme söz konusu olduğunda, pazarlama bütçesinin hedeflenen gelirin %5 ila %10'u arasında olması gerektiğini belirten bir kural vardır. Bu, pazarlama ekibi tarafından temsil edilen maaş ve insan maliyeti dahil olmak üzere insan kaynaklarını içermektedir. Bu rakam yüksek gibi görünebilir, ancak ortalama olarak başarılı şirketler, pazarlama bütçesinden beş kat daha fazla yatırım getirisi sağlamaktadırlar.

Hedeflerinizi belirlemek için gelir gider dengenizi düşünerek başlamalısınız. Bir müşteriyle anlaşma sağlamak için minimum kaç kişi gerekiyor? Yani, yıl içinde beş müşteri daha istiyorsanız, bu beş yeni müşteriyi imzalamak için ekibinize kaç kişi daha gerekir? Bunun gibi planlamaları harekete geçmeden önce yapmalı ve gelir gider dengenizi sürekli şekilde optimize etmelisiniz.



2 - Siteniz Ve Çalışanlarınızdan Maksimum Verimi Nasıl Alırsınız ?



Düzenli olarak yayın yaptığınız bir LinkedIn sayfasında abone kazanmak için zaman ve para yatırdığınızı hayal edin. Ve bir gecede, LinkedIn algoritmasını değiştirir: Sonuç olarak yaptığınız planlama ve yatırımda bulunduğunuz miktarı değişen şartlara göre anında optimize edebilecek araçlara ve çalışanlara ihtiyacınız vardır.


Peki ya çalışma kurgusu? Hiç bir sosyal ağda veya arama motorunda kuralları siz koymuyorsunuz bunu asla unutmayın ve her an uyum göstermeye hazır olun.

2012 yılında Facebook sayfaları organik yayınlarıyla hedef kitlesinin %15'inden fazlasına ulaşmayı başarmıştır. 2016'da bu rakam %2'nin biraz üzerindeydi. 1000 gösterim başına bir reklamın fiyatı, iki yıl sonra 3,60 ABD dolarına kıyasla Ocak 2019'da 2,5 ABD dolarının altındaydı.


Bir işletmenin en başından uzmanlaşması gereken iki şey vardır: kendi alan adına sahip web sitesi ve iletişim tabanı.


Bunu bir yatırım olarak düşünün: Kontrol etmediğiniz platformlarda para harcayarak kiralamak yerine, sahip olduğunuz şeylere yatırım yapıyorsunuz.


3 - İnsanların Size Nasıl Eriştiğini Bilmek


Sorulacak ilk soru, insanların sitenizi nasıl bulduğudur. Genellikle, sitemizi kaç kişinin ziyaret ettiğini, ne kadar kaldıklarını veya hangi sayfalara göz attıklarını bize söylemesi için Google Analytics'e güveniriz, ancak çok önemli bir bilgiyi kaçırıyoruz: sitemize neden geldiler?


Küçük işletmelerin çoğu için site trafiğinin %90'ı marka veya ürünlerle ilgili anahtar kelimelerden gelir. Bunlar, markanıza zaten aşina olan kişilerdir. Siteleri onlar için bir vitrin, daha önce duydukları bir marka hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler için etkili. Ancak site gerçek bir satın alma yapmalarına izin vermiyor. Bundan kaçınmak için, insanların sitemize nasıl geldiklerini ve ne aradıklarını anlamamız gerekir.


Harekete geçmeden önce ölçmemiz gerekiyor. Google Arama Konsolu, trafiğinizin bağlamını Google'dan almak için kullanışlı bir araçtır. Ancak bu araç, SEO uzmanı olmayan bir yöneticinin veya pazarlamacının gerçekten eyleme geçirilebilir bilgiler elde etmesi için erişmesi zor olabilir. Plezi One gibi başka bir ücretsiz araç, fırsatları daha kolay tespit etmek için bu verileri depolayıp yorumlayarak size yardımcı olabilir.


Codex Dijitalin hizmetlerini inceleyebilmeniz için Hizmetlerimiz


bottom of page